10.11.08
10 Kasım 1938- 10 Kasım 2008
Dün geceden bu yana, 10 Kasım'ın bize, özellikle bana hissettirdiklerinden bahsetmeyi çok istedim. Ancak nedendir bilmiyorum, konu Atatürk ve sene 1938 olunca gözümün önüne (siyah beyaz) Atam'ın cenaze merasim filmi geliyor. Hüzünleniyorum, elbette kendimce hüzünleniyorum. Hiçbir zaman o sokaklara, camilere, saraylara sığmayan ve aynı anda hüngür hüngür ağlayan insanlar kadar acı olmayacaktır hüznüm... O döneme elleri değmiş, gözyaşları mozolesine dokunmuş genci, yaşlısı, çocuğu gibi olmayacaktır...
Hakkında bu kadar yazılan çizilen bir şahsiyete ben ölene kadar saygı duyacağım. Aklıma o siyah beyaz filmlerde yankılanan titrek sesi geldikçe oturup hüngür hüngür ağlayacağım... Sanki bizim evden biri ölmüş gibi ...
Bugün bir cümle duydum ilk kez tv'de, asker kökenli bir araştırmacı şöyle dedi;
"Onun o kısa ömrüne sığdırdığı toplam 3 bin 397 kitabı bizler neden okumuyoruz???"
Elbette aramızda okuyanlar vardır. Ama toplasak kaç kişi? Onu hala anlayamamış bir zihniyetle yönetiliyoruz, onu hiç anlayamayacak ve gittikçe uzaklaşacak nesiller yetiştiriyoruz... Hep konuşuyoruz, hep yazıyoruz, icraata geçen ya da gerçekten onun izinden gitmek için debelenen kaç kişiyiz bilmiyorum. Çok değiliz, hissediyorum...
Benim çok ama çok sevdiğim bir fotoğrafıyla anıyorum Mustafa Kemal ATATÜRK'ü 70. ölüm yıldönümünde. Huzur içinde misin bilinmez...
Koç, çok güzel bir film hazırlamış. 1938'in yazılışına bayıldım, çok anlamlı... Tebrik ediyorum hazırlayanları. Herkes sanırım bir kaç gündür tv'de seyrediyordur.
Son olarak da sizlerle bir karalama derlemesi sunmak istiyorum. Filmi henüz izlemedim. Ancak o kadar çok eleştiri aldı ki inanamıyorum. Evet, Mustafa'dan bahsediyorum. İyisiyle kötüsüyle Mustafa hakkında yazılan herşey
Ayça
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder